Yenidoğan Bebek Ölümlerine Neden Olan Çeteye Yönelik Soruşturma
İstanbul’da yürütülen geniş çaplı bir soruşturma, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk eden bir suç örgütünü ortaya çıkardı. Hastanelerin tıbbi ihmaline göz yuman ve bebek ölümlerine yol açan bu örgüt, haksız kazanç elde etmeyi hedefliyordu. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan fezlekede, 22’si tutuklu 47 sanık hakkında ciddi iddialar yer aldı. Sağlık Bakanlığı Müfettişliği tarafından hazırlanan raporda, ihmal nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı değerlendirildi.
Bu vahim olayın arka planında, sağlık personelinin ihmalleri ve hastanelerde yaşanan tıbbi eksiklikler bulunuyordu. Fezlekede yer alan örnek vakalarda, bebeklere zamanında müdahale edilmediği, doktorların görev yerlerinde bulunmadığı ve tanı ile tedavilerin hemşireler tarafından yürütüldüğü belirtildi. Yenidoğan yoğun bakım servislerindeki bu ihmaller, birçok bebeğin hayatını kaybetmesine neden oldu.
Yavuz Engin: Yenidoğan Çetesini Çökerten Cesur Savcı
Bu trajik olaylar karşısında adaletin sesi olan Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olan çeteye karşı büyük bir kararlılıkla mücadele etti. Henüz 35 yaşında olan Engin, Bolu’da dünyaya geldi ve İstanbul’da eğitimini tamamladı. 2014 yılında savcılık mesleğine adım atan genç savcı, kısa sürede başarılarıyla dikkat çekti ve birçok önemli davaya imza attı.
Engin’in yürüttüğü bu zorlu soruşturma sırasında, makamında ölümle tehdit edilmesine rağmen geri adım atmayan savcı, suç örgütünü çökertme yolunda kararlı adımlar attı. Savcı Yavuz Engin, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “2400 yıllık Türk devlet geleneğine kafa tutanlar pişman olacaklar” sözleriyle, adalet yolundaki azmini ve cesaretini ortaya koydu.
Yenidoğan Bebeklerin Ölümüne Yol Açan İhmaller Zinciri
Sağlık Bakanlığı Müfettişliği’nin raporunda yer alan ayrıntılara göre, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yeterli tıbbi bakım sağlanamayan bebekler hayatını kaybetti. Örneğin, bebek A.K.’nin ölümünde, solunum sıkıntısı yaşamasına rağmen entübasyonun gecikmeli yapıldığı ve doktorların görev başında olmadığı ifade edildi. Diğer bebek ölümlerinde de benzer ihmaller dikkat çekti; doktorların sorumluluklarını yerine getirmemesi, hemşirelerin müdahalelerde bulunması ve bebeklerin uygun tedaviye erişememesi, bu trajik ölümlerin temel nedenleri arasında gösterildi.
Bebek ölümlerinin meydana geldiği hastanelerin yönetiminde de ciddi eksiklikler vardı. Sağlık Bakanlığı’nın raporuna göre, hastanelerde üçüncü ve dördüncü düzey yenidoğan yoğun bakım hizmetlerinde olması gereken neonatoloji uzmanları görevde bulunmuyordu. Bu eksiklikler, yenidoğan bebeklerin takip edilmesi gereken kritik dönemlerde doktor eksikliğine yol açtı ve birçok bebek ihmaller sonucu hayatını kaybetti.
Adaletin Zaferi ve Suçluların Yargı Önüne Çıkarılması
Savcı Yavuz Engin’in kararlı mücadelesi sonucunda, suç örgütü deşifre edildi ve 47 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. 22 kişi tutuklanarak adalete teslim edildi. Müfettişlik raporu ve yapılan incelemeler sonucunda, bebek ölümlerinde sorumluluğu olan doktorlar, hemşireler ve hastane yöneticileri yargı önüne çıkarıldı.
Soruşturma, sadece suç örgütünün çökertilmesiyle sınırlı kalmadı, aynı zamanda sağlık sistemindeki ihmalleri de gün yüzüne çıkardı. Savcı Engin’in yürüttüğü soruşturma, bebeklerin ihmaller sonucu hayatını kaybetmesinin önüne geçmek adına sağlık sisteminde yapılması gereken değişiklikleri de gündeme taşıdı.
Yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olan bu çete, Türk adalet sistemi tarafından cezalandırılırken, Yavuz Engin’in cesur adımları sayesinde bu karanlık örgüt çökertildi. Savcı Engin’in adalet uğruna verdiği bu mücadele, Türk hukuk sisteminde önemli bir zafer olarak tarihe geçti.
